The Weeknd & Suzanna Son – Family
Kolları sanki bir kavak ağacının dalları
Gözleri okyanus, alabildiğine mavi bir deniz gibi
Sevgisi tıpkı anneminki, bedava değil, var bir bedeli
Kolları sanki bir kavak ağacının dalları
Gözleri okyanus, alabildiğine mavi bir deniz gibi
Sevgisi tıpkı anneminki, bedava değil, var bir bedeli
Hadi, hadi kork, hadi yalanlar söyle
Hadi güt koyunlarını
Ben burada olacağım hücremde, hücremde
Ben burada olacağım
E hadi, hadi nefret et, hadi hor gör
Hadi kandır onları
Ben burada olacağım zincirlerimle, zincirlerimle
Ben burada olacağım
Sırtından indim
Az vakit önce
Çiçeklenen bir çimenliğe
Ufacık ayaklar için düzdüğün patikaya
Hadi beni parçalara ayır, manzaranın keyfini sür
Rumuzun değil mi kibirli
Pislik dolu sözlerini mırıldanan dilin
Köprümün altından akan yağlı su
Son bir şarkı söyleyebilseydim dünyanın sonu gelmeden
Son bir şarkı söyleyebilseydim veda ederken
Son bir şarkı söyleyebilseydim tüm çocuklarıma
Son bir şarkı söyleyebilseydim hepimiz ölmeden
Uyan uykundan, bahar konuşsun artık
İnsandan önce var olmuş dillerde
Nergis bize hikâyesini anlatsın, dinle
Misafiri buyur edip dışarı çık, sabahı karşılayan ilk insan ol
Öyle bir yere götürmek istiyorum ki seni
Anlayacaksın sana nasıl değer verdiğimi
Ama hava buz gibi
Ben de bilmiyorum seni nereye götürebileceğimi
Sana nergisler aldım şirin bir kurdele içinde
Lakin çiçek açmayacaklar geçen bahardaki gibi
Yapraklar, ölü yapraklar, ölü yapraklar kaplıyor yolu
Rüzgâr mırıldanıyor minör gamda, ölümün melodisini
Pus, pus kaplamış, pus kaplamış ağaçların arasını
Sağır edici bir sessizlik ve manzara donduruyor insanı
“‘Illusion’, dünyayı iyileştirmek istiyorsak hepimizin sorumluluk alması gerektiğini anlatan bir şarkı.” diyor Soen. “Değişimi biz getirmeliyiz: siz ve ben… yani halk. Öylece oturup iktidardakilerin yardıma koşmasını bekleyemeyiz çünkü onlar açgözlülük ve güç meseleleri yüzünden birbirleriyle savaşmakla meşguller. ‘Illusion’, kendinizi güçsüz hissetmenin yarattığı hayal kırıklığını anlatmanın yanı sıra her şeyin daha güzel olabileceğini fark etmenin verdiği umudu da anlatıyor. Tabii politikacıların ve medyanın fikirlerini körü körüne benimseyip birbirimizi eleştirmeyi ve birbirimize düşman olmayı bırakırsak…”